Hatır sok. 27/3 GOP/Ankara

0 312 446 34 45

Haberler

Kayıp ve Yas Üzerine

Kayıp ve Yas Üzerine

09.07.2019 Yazan: Betül Tuğba Özdemir
İnsan yavrusu ağlayarak doğar. O ilk ağlama ile ciğerlere oksijen dolar. Artık annesi aracılığıyla ihtiyaçlarını sağlamayacaktır ve kendi çarkını döndürebilmesi için bu oksijene ihtiyacı vardır. Bir anlamda ideal huzur ortamının kaybına karşı attığı bir çığlıktır ilk ağlama. Dengesini bozan bu zor yolculuk sonrasında yeni düzenine alışma zamanıdır. Kalbi teklese de ilk çığlıkla birlikte yeniden atmaya başlar. Yaşam onun için yeni başlamıştır. Doğumdan başlayarak bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerimizde yaşamın bize sundukları karşılığında bizden aldıkları, yitirdiklerimiz vardır. Bu anlamda yaşamlarımız kayıplarla bezenmiş haldedir. Kayıp denildiğinde aklımıza sadece ölüm gelse de sevilen bir kişinin kaybı, sevgili ve dostluk ilişkilerinin bitmesi, işsiz kalmak, göç, sahip olduğumuz değerleri kaybetmek... gibi kayıp diyebileceğimiz yaşam olayları da vardır. Yaşamımızda karşılaştığımız bu kayıplara karşı verdiğimiz tepkilere ise yas denir. Yas, hayatımızın en karanlık dönemini yaşadığımız an olabilir. Canımız yanar, bedenimiz parçalanıyor gibi hissederiz. Dayanılması ve kabullenilmesi zor olan bu acı bize hiç bitmeyecek, yaşam hep o 'an' da kalacak gibi hissettirebilir. Çünkü yas yaşam saatimizin duraksadığı andır. Karanlıkta kalmışçasına dış dünya ile iletişimimizi keseriz. Hiçbir şeyin önemi yoktur artık. Ta ki yaşam saatimizin yeniden çalışmaya başladığı ana kadar. Hayatın içerisinde bizi sarsan olayların, kayıplarımızın arkası kesilmez. Ve yaşam boyu yitirdiklerimiz, aynı etkiyi yaratarak, saatimizi geçici olarak duraksatacaktır. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bilinci ile tekrar tekrar saatimizi tamir etmek için çabalarız. Çalıştırabileceğimiz kadar çalıştırarak, öncesine göre daha hassaslaşarak... Bizi etkileyen her kayıp, bir yandan da yeni bir dönemi başlatır. Yaşamı daha iyiye ve güzele taşıma gayretimizin güç kaynağı, kaybettiğimiz ve yasını tuttuğumuz kıymetlilerimize ait içselleştirdiklerimizdir. Yasını tutabileceğiniz değerleriniz, kişileriniz oldu ise siz güçlüsünüz. Yaslarını tutacak kadar hayatınızda var olmaları sizi yaşama hazırlar. Bu nedenle yasınızın tamamlanması hayatın devam edebilmesi için şarttır. Düştüğünüzü sandığınız karanlık kuyudaki bir merdiven sizi yeniden gökyüzüyle buluşturacaktır.

Diğer Haberler